FİLM İLE İLGİLİ EN ÖNEMLİ SİTEYİ VERMEYİ UNUTTUM ARKADAŞLAR:)ŞİMDİ YAZIYORUM.DAHA KAPSAMLI BİR SİTE:)İZLEYECEK OLANLAR VAR İSE,İYİ SEYİRLER..
http://www.thebankjobmovie.com/
29 Kasım 2008 Cumartesi
ENTRİKA DÜNYASI:THE BANK JOB
2gün önce The Bank Job ( Banka İşi ) adlı bir film izledim arkadaşlar. Okadar film izledim ama bu film inanın nefes kesici,gerilim dolu..Eğer siz de biraz atraksiyon arıyorsanız bu filmi izlemenizi öneririm. Film hakkında kısa bir özet buldum.dilerseniz okuyun.
Filmin Konusu
Film, 35 seneden daha fazla bir süre önce Londra’da meydana gelen olağandışı gerçek bir olaydan, cesur ve çözülememiş bir soygundan esinlenilmiştir. Bu heyecan dolu gerilim filmi, entrika, skandal ve tehlikenin içiçe geçtiği bir bileşim olup, yapımcıları tarafından “cinayet, seks ve yolsuzluğun inanılmaz söylenmemiş hikayesi” diye tanımlanmaktadır. Eylül 1971’de, hırsızlar Londra’daki Baker Street’te bulunan bir bankanın kasasına tünel kazarak girdiler ve milyonlarca Sterlin değerinde nakit para ve mücevherin bulunduğu kasaları yağmaladılar. Çalınanların hiçbiri bulunamadı. Kimse tutuklanmadı. Soygun sadece birkaç gün manşetlerde kaldı ve sonra Birleşik Krallık hükümetinin basına "D Uyarısı" yaparak susturmasıyla ortadan kalktı.Bu film, o kutularda neyin saklı olduğunu ortaya çıkarıyor. Hikaye, kraliyet ailesiyle bağlantıları olan cinayet, yolsuzluk ve seks skandalını kapsıyor. Bu, olaya karışan en masum kişilerin hırsızlar olduğu bir hikaye...http://www.filmkultur.net
Filmin Konusu
Film, 35 seneden daha fazla bir süre önce Londra’da meydana gelen olağandışı gerçek bir olaydan, cesur ve çözülememiş bir soygundan esinlenilmiştir. Bu heyecan dolu gerilim filmi, entrika, skandal ve tehlikenin içiçe geçtiği bir bileşim olup, yapımcıları tarafından “cinayet, seks ve yolsuzluğun inanılmaz söylenmemiş hikayesi” diye tanımlanmaktadır. Eylül 1971’de, hırsızlar Londra’daki Baker Street’te bulunan bir bankanın kasasına tünel kazarak girdiler ve milyonlarca Sterlin değerinde nakit para ve mücevherin bulunduğu kasaları yağmaladılar. Çalınanların hiçbiri bulunamadı. Kimse tutuklanmadı. Soygun sadece birkaç gün manşetlerde kaldı ve sonra Birleşik Krallık hükümetinin basına "D Uyarısı" yaparak susturmasıyla ortadan kalktı.Bu film, o kutularda neyin saklı olduğunu ortaya çıkarıyor. Hikaye, kraliyet ailesiyle bağlantıları olan cinayet, yolsuzluk ve seks skandalını kapsıyor. Bu, olaya karışan en masum kişilerin hırsızlar olduğu bir hikaye...http://www.filmkultur.net
26 Kasım 2008 Çarşamba
PUB TOPLANTISI
MERHABA ARKADAŞLAR,
Öncelikle tam 15 dakikadir yazıyorum ve bir anda elektrikler kesildi ve yazdıkarım silindi.Çok sinirliyim,onca yazdığım şey boşa gitti.Neyse PUB için yazıcam tekrar.
25 Kasım Salı akşamı Santral İstanbulda Pub partisi adı altında küçük bir toplantı yapıldı.Pek kalabalık olmamasına rağmen baya eğlendik.Ben önceleri ortamın loş olmasından dolayı biraz şekerleme yaptım:)Sonra Erkan hocamız ev sahibi olarak özenle masaları dolaştı.Ve ne zaman benimle konuşsa ÜZÜLME DUYGU ÜZÜLME dedi,çok komikti ve anlam veremedik.Keyfi fazlasıyla yerindeydi.Neden mi?Bizler varız ya ondan..heuheu:)
Pub toplantısı ilk aşamada amacına ulaşamamış olsa da kötü değildi.Çünkü yeni yüzlerle tanıştık ve eksiklerimizi anladık.Bizden büyük oldukları için dersler hakkında bazı şeyler öğrendik.Bilhassa cmn hakkında baya patladık:(
Neyse,sonra mangal tarzı bişler getirdiler.Ben rejimde olduğum için kendimi bildim bileli:),yemedim ama Erkan hoca ve Memetcan diye bir arkadaş tokuz diye diye baya götürdüler.Yanlış anlamayın lokmalarını saymadım.heuheuh:):)Yani Memetcanın zayıfladım lafına karşılık, ''bu zayıflamış halin mi'' diye sormam bile etkilemedi:).Şaka yapıyorum çok dehşet zayıflamış:)Şimdi ben arkadaşa takılıyorum ama siz benim Santralden çıktıktan sonra ne yaptığımı biliyor musunuz arkadaşlar??
Taksımde Burger Kıng'e gittik kızlarla..(erkan hocam duymasın).Yani kısacası,ben PUB toplantıları devam ettikçe katılmak istiyorum.Eğer devam etmesse, dün akşam tanıştığım arkadaşları (kusura bakmasınlar,) yolda görsem tanıyamayabilirim.Böyle bir rezilliği yaşamamak için başladığımız işi alnımızn akıyla sürdürelim ve bomba gibi pub kulübü kuralım arkadaşlar..
Öncelikle tam 15 dakikadir yazıyorum ve bir anda elektrikler kesildi ve yazdıkarım silindi.Çok sinirliyim,onca yazdığım şey boşa gitti.Neyse PUB için yazıcam tekrar.
25 Kasım Salı akşamı Santral İstanbulda Pub partisi adı altında küçük bir toplantı yapıldı.Pek kalabalık olmamasına rağmen baya eğlendik.Ben önceleri ortamın loş olmasından dolayı biraz şekerleme yaptım:)Sonra Erkan hocamız ev sahibi olarak özenle masaları dolaştı.Ve ne zaman benimle konuşsa ÜZÜLME DUYGU ÜZÜLME dedi,çok komikti ve anlam veremedik.Keyfi fazlasıyla yerindeydi.Neden mi?Bizler varız ya ondan..heuheu:)
Pub toplantısı ilk aşamada amacına ulaşamamış olsa da kötü değildi.Çünkü yeni yüzlerle tanıştık ve eksiklerimizi anladık.Bizden büyük oldukları için dersler hakkında bazı şeyler öğrendik.Bilhassa cmn hakkında baya patladık:(
Neyse,sonra mangal tarzı bişler getirdiler.Ben rejimde olduğum için kendimi bildim bileli:),yemedim ama Erkan hoca ve Memetcan diye bir arkadaş tokuz diye diye baya götürdüler.Yanlış anlamayın lokmalarını saymadım.heuheuh:):)Yani Memetcanın zayıfladım lafına karşılık, ''bu zayıflamış halin mi'' diye sormam bile etkilemedi:).Şaka yapıyorum çok dehşet zayıflamış:)Şimdi ben arkadaşa takılıyorum ama siz benim Santralden çıktıktan sonra ne yaptığımı biliyor musunuz arkadaşlar??
Taksımde Burger Kıng'e gittik kızlarla..(erkan hocam duymasın).Yani kısacası,ben PUB toplantıları devam ettikçe katılmak istiyorum.Eğer devam etmesse, dün akşam tanıştığım arkadaşları (kusura bakmasınlar,) yolda görsem tanıyamayabilirim.Böyle bir rezilliği yaşamamak için başladığımız işi alnımızn akıyla sürdürelim ve bomba gibi pub kulübü kuralım arkadaşlar..
24 Kasım 2008 Pazartesi
24 KASIM
öncelikle tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ kutlarım.Benim için 24 Kasım çok önemli bir tarih benim için.Çünkü benim babam da bir eğitimci ve tam 32 sene öğretmenlik yaptı.Bu sabah ilk yaptığım şey babamı arayıp bu anlamlı günü kutlamak oldu.Tam olarak 3 yıl öğretmenler gününü birlikte kutladık çünkü ortaokul dönemimde babam benim öğretmenimdi.Herhalde evde baba,okulda öğretmen olmayı başarabilen nadir insanlardan biriydi babacım.Her zaman duygularımızı açıklayamıyo olabiliyoruz.Ben de babama olan sevgimi burdan söylemek istiyorum.İYKİ VARSIN BABACIM...SENİ ÇOK SEVİYORUM CANIM BABAM..öğretmenler günün kutlu olsun BABAM!!
21 Kasım 2008 Cuma
ACABA CMN OLMASA ÜNİVERSİTE HAYATI NASIL OLURDU??
Merhaba arkadaşlar, bu hafta da cmn ödevi verildi.Görüyoruz ki, sınıfta yarım saatlik yaptığımız tartışma hiçbir işe yaramamiş.İlk önerimiz ödevlerimizin perşembe ya da cuma günü verilmesiyle ilgiiliydi.Ya 2 HAFTADA bir verilmesi, ya da dersin olduğu gün verilip bu ödev süresinin TAM BİR HAFTA ya uzatılması istendi.Bir sonraki önerimiz, dersin sıfır TÜRKÇE işlenmesiyle ilgiliydi.Eğer ders,anlamadığımız noktada TÜRKÇE olarak anlatılırsa derse daha çok katılım olacağından bahsettik.Ve bunun gibi bir kaç konu üzerinde durduk.Ama görüyoruz ki,yine ödevler cuma verildi, yine önümüzde 2 GÜN var ve yine biz HAFTA SONUMUZU REZİLLL bir şekilde geçiriyoruz.Şu an ödevle ilgili kafayı bozmuş durumdayım.Merak ediyorum ödevler neden TÜRKÇE AÇIKLANMIYOR?? Ben inanıyorum ki eğer ödevlerin süresi uzatılırsa, bizler daha çok yarar (pardon bugüne kadar yarar görmedikte..) görmeyi umuyoruz.Tepki gösterdiğimiz zaman bize verilen cevap ingilizcemizin daha iyi olmasıymış.Tamam,ingilizcemizi düşünmeleri çok güzel.Biz zaten eğitim almak için buradayız, dersten kalmak için değil!!Eğer yarar görmemizi istiyorlarsa o ders yerine çok daha mantıklı bir ders konabilirdi .Umarım bizleri dikkate alırlar ve 1.SINIF OLDUĞUMUZU HATIRLARLAR...
20 Kasım 2008 Perşembe
'Bir Süleyman ölür, bin Süleyman gelir'
20 Kasım 2008
Ağrı'da Jandarma Binbaşı Süleyman Can’ın şehit olduğu haberinin hemen ardından ailesinin oturduğu Ankara’nın Yenimahalle İlçesi Anıl Sokağı'nda tüm apartmanlar bayraklarla donatıldı. Dimdik ayakta duran şehidin oğlu Onur, 'Tek söyleyeceğim şudur ki bir Süleyman ölür, bin Süleyman gelir' diye haykırdı. devamı için...http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10405658.asp?gid=233
Ağrı'da Jandarma Binbaşı Süleyman Can’ın şehit olduğu haberinin hemen ardından ailesinin oturduğu Ankara’nın Yenimahalle İlçesi Anıl Sokağı'nda tüm apartmanlar bayraklarla donatıldı. Dimdik ayakta duran şehidin oğlu Onur, 'Tek söyleyeceğim şudur ki bir Süleyman ölür, bin Süleyman gelir' diye haykırdı. devamı için...http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10405658.asp?gid=233
19 Kasım 2008 Çarşamba
Lancel Kırmızısı ile Farkedilin
19 Kasım 2008
Günlük moda akımlarını uygularken her daim çizgisine bağlı, duruşuna sadık ve bir o kadar da çağdaş tasarımlardan oluşan koleksiyonlara yer veren LANCEL, 2009’da da Paris’in ışıltılı ve baştan çıkarıcı havasını Fransız kadının cazibesi ile birleştirip LANCEL kadını ile buluşturuyor.Yeni yılda krokodil, piton, devekuşu ve yılanbalığı derisi LANCEL koleksiyonlarında yer buluyor. Markanın en önemli sembolü olan püsküller 2009’un en çarpıcı detayı olarak göze çarpıyor. LANCEL çarpıcı kırmızısı, siyah ve siyah-mavi tonları, moka, bej, petrol mavisi gibi renkleriyle ana koleksiyonda oluşturduğu çizgisini mor, yeşil, beyaz gibi iddialı renkler ve metal detayların ahengiyle birleştiriyor.
Yeni yılda LANCEL ayrıcalığını hissetmek ve bu ayrıcalığı sevdiklerinizle paylaşmak isterseniz LANCEL’ in Abdi İpekçi’ deki mağazasını ziyaret edin. Yeni yılda sizinde farkınız fark edilmek olsun… [fotoğrafları görmek için linki tıklayın arkadaşlar..http://www.modamoda.net/ ]
Günlük moda akımlarını uygularken her daim çizgisine bağlı, duruşuna sadık ve bir o kadar da çağdaş tasarımlardan oluşan koleksiyonlara yer veren LANCEL, 2009’da da Paris’in ışıltılı ve baştan çıkarıcı havasını Fransız kadının cazibesi ile birleştirip LANCEL kadını ile buluşturuyor.Yeni yılda krokodil, piton, devekuşu ve yılanbalığı derisi LANCEL koleksiyonlarında yer buluyor. Markanın en önemli sembolü olan püsküller 2009’un en çarpıcı detayı olarak göze çarpıyor. LANCEL çarpıcı kırmızısı, siyah ve siyah-mavi tonları, moka, bej, petrol mavisi gibi renkleriyle ana koleksiyonda oluşturduğu çizgisini mor, yeşil, beyaz gibi iddialı renkler ve metal detayların ahengiyle birleştiriyor.
Yeni yılda LANCEL ayrıcalığını hissetmek ve bu ayrıcalığı sevdiklerinizle paylaşmak isterseniz LANCEL’ in Abdi İpekçi’ deki mağazasını ziyaret edin. Yeni yılda sizinde farkınız fark edilmek olsun… [fotoğrafları görmek için linki tıklayın arkadaşlar..http://www.modamoda.net/ ]
11 Kasım 2008 Salı
8 Kasım 2008 Cumartesi
merhaba arkadaşlar
herkese selam..
facebooktan kaçarken blog a tutuldum:):) nasıl başlıyacağımı bilemiyorum..bu hafta sonu ceydayla birlikte,Genel Kültür patlaması y
aşadık:)çünkü TK ödevleri bi hayli zorladı bizi.hatta gece 3 e kadar Parfume diye bir film izledik. ve inanın o andan itibaren parfüm kullanmamaya karar verdim.sadis içerikli bir filmdi.film,kokulara duyarlı bir genci anlatıyor ama nasıl......
genç,kadınları öldürüp parfümünü yapıyor ve çıplak bir şekilde aldğı yere geri götürüyor ve sonra büyük bır toplumsal vahşet yaşanıyor faln filan.
açıkçası ilginç ötesi bir filmdi onun dışında baş belası C M N vardı herzmanki gibi.
takdiri ilahii.. allah cmn ile sonumuz hayır etsin...

facebooktan kaçarken blog a tutuldum:):) nasıl başlıyacağımı bilemiyorum..bu hafta sonu ceydayla birlikte,Genel Kültür patlaması y

genç,kadınları öldürüp parfümünü yapıyor ve çıplak bir şekilde aldğı yere geri götürüyor ve sonra büyük bır toplumsal vahşet yaşanıyor faln filan.
açıkçası ilginç ötesi bir filmdi onun dışında baş belası C M N vardı herzmanki gibi.
takdiri ilahii.. allah cmn ile sonumuz hayır etsin...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)